Mombach Günlükleri


ŞEHİR

.......................................................................

Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.

Başka bir şey umma -

Bineceğin gemi yok, çıkacağın yol yok.

Ömrünü nasıl tükettiysen burada,

bu köşecikte,

öyle tükettin demektir

bütün yeryüzünde de.


Konstantinos Kavafis

Çeviri: Cevat Çapan



Bunca acı varken seninki nedir ki diye geçiştiriyorum çoğu zaman. Ama insanız işte şeytanlar bir şekilde bir yerden karşınıza çıkıyor ve travmayı tetikliyor. Faydaları da oldu tabi ki. Bu dönemin en büyük faydası insan görünümlü siluetlerden kurtulmak oldu. Bazıları şeytana papucunu ters giydirecek kadar insanlıktan uzaklaşmış durumda. İdeolojik bağlıllıkları ne olursa olsun ciddi bir insani değerler kaybı söz konusu akademide. Korkaklık insani bir duygu ama bile isteye sessiz kalmak nedir? Sessizce izleyenler ömür boyu sustuklarının esiri olacaklar ve bu zaman dilimi bir değerler çöküntüsü olarak tarihe geçecek. 




Almanya'da genel kapanma devam ediyor. Marketler dışında her yer kapalı. Yeni gelen bizler için biraz zorluk yaratıyor bu durum ama üstesinden geliyoruz. Bisiklet sürmeyi çok seviyorum. Gelmeden önce yol bisikletimi sattım. Şehir bisikletime kıyamadım. Sevgili Cenap Dizman'a bakımını yaptırıp garaja koydum. Günlerdir ikinci el bisiklet araştırıyorum. Yüksek kadrolu bir bisiklet bulmak zor. Sanal pazarlardan uzun araştırmalar yapıyorum. Eve iki yüz metre uzaklıkta Almanya'nın en büyük bisiklet firması var ama kapalı. Sevgili Pascal bana bir bisiklet hediye etti. Tamir ettirdim fakat oturma yeri kadroya gömülüp kaldığı için kullanamadım. Sonunda büyük bir marketin bisiklet reyonundan uygun bir bisiklet buldum ve aldım. 




Dünyanın her yerinden insanlar yaşıyor mahallede ve şehirde. Bir sorunla karşılaştığımda nazikçe Türkçe veya İngilizce konuşabiliyor musunuz diye soruyorum Almanca. Çok nazik davranıyor insanlar ve yardımcı oluyor. Çok dilde anlatmanın güçlüğünden sanırım bütün sokak, cadde girişlerinde görsel anlatımlar var. Kadın ve çoçuk görseli buranın bir yürüyüş yolu olduğunu gösteriyor. Çocuğuyla top oynayan baba görseli gezi alanını. Kaldırımlar yaya ve bisiklet için ikiye bölünmüş durumda. Bisiklet yolunda eskaza yürürseniz nazikçe çıngırdıyor bisikletliler. Bisiklet yönlendirme levhaları nerede kaldırımdan, nerede araba yolundan ve nerede mahalle içinden sürebileceğinizi gösteriyor. Gelmeden önce bu konuda endişe yaşamıştım oysa. Toplu taşıma bileti veren makinelerdeki Türkçe seçeneği ayrı bir rahatlık. İnsanın kendi diliyle varolması kadar güzel bir şey yok. 





Mombach banliyö tren istasyonu ve Enveriye tren istasyonu birbirine çok benziyor. Tren hattı nehir boyunca batı Almanya'ya doğru uzanıyor. Ama şehri ve yaşam alanlarını kesmiyor. Sümer mahallesindeki yaya, bisikletli ve yaşlılar gözetilerek yapılmamış üzerinde defalarca kazaya şahit olduğum tren yolu üzerindeki viyadük geliyor aklıma. Bisikleti omzumuza vurup köprünün altından geçiyorduk Ertuğrulgazi mahallesine. Buraya gelmeden önce köprü altı yolu demir parmaklıklarla kapatıldı viyadüğe iki taraftan merdivenli askı bir üst geçit yapıldı. Bisikletliler ve yaşlılar yine düşünülmedi.





Mombach Haupstrasse Sümer mahallesindeki Basın Şehitleri Caddesi'ne benziyor ve Mainz'a yakın Altwagon fabrikası ise bizim Tülomsaş'ı hatırlatıyor. Oturduğum mahalle ise her yönüyle Sümer Mahallesi. Eski işçi evleri yeni sahipleri tarafından onarılmış ve çok bakımlı. Eksiksiz Mombach'taki bütün evler çatısından bahçesine kadar çok bakımlı ve özenli. Bahçe, sokak ve park peyzajlarının bu kadar uyumlu olması ben de insanlar ve yerel yönetimler arasında da bir uyumun olduğu hissini yarattı. Bu ara bölgesel ya da yerel bir seçim var sanırım. Bütün partilerin çağrıları direklere asılı. Der Linke bizdeki parasız eşit eğitim ve güvencesiz çalışmayı eleştiren sloganlarıyla ilgimi çekti. Pankart kirliliği yok, her şey bir düzen içinde. Pankartlara bir saldırı veya vandallık da söz konusu değil. Fakat zaman zaman karşıma çıkan küçük kuşlamalar Almanya'da Marksist bir damarın hala attığını gösteriyor. Yeşiller yazın yapılacak seçimlerde iktidar ortağı olabilecek kadar güçlüler. İlginç bir siyasi iklim çözmem biraz zaman alacak. 






Yaşadığımız mahalleyi kuzeyde Rhein Nehri güneyde ise bir doğa koruma alanı kuşatıyor. Kuzeydoğuda Eskişehir'in Bozdağları/Sündiken dağlarına benzer bir dağ sırası var. Evin balkonundan her sabah bakıyorum. Yazın bisikletle mutlaka gideceğim Wiesbaden'in arkasındaki bu dağlara. Nehrin yay çizdiği Mainz bölgesi güneye derinlemesine dümdüz iniyor. Almanya'nın Çukurovası burası sanırım. Kısa bir yürüyüşle koruma alanına geçiyorum gündüzleri. Belirlenmiş yürüyüş patikalarından kısa bir tur atıyorum. Yürüyüşü uzatmak çevre yolunun üstündeki köprüden daha da batıya yürümek gerekiyor. Bu ancak yazın mümkün. Nehrin binlerce yıl buraya alüvyon taşıdığı anlaşılıyor. Kumul bir arazi. Kadim kızıl çam ağaçlarıyla kaplı bir orman. Yaban eşek görselleri var ama daha kendilerini göremedim. Gördüğümde selamınızı söylerim.

Sarıkız bir ay içinde mahallenin fenomen kedisi oldu. Sarıkız'ı gezmeye çıkardığımda her gün komşularımdan birisiyle tanışma konuşma fırsatım oluyor. Sarıkızla beraber sosyalleşiyorum. Karşı apartmanda Utah ve kedisi Yozi. Müstakil evlerin orada Madlen ve kedisi Felix. Alex ve minik oğlu Henri. Hepside çok nazik insanlar. Dokuz yıldır evimizin olduğu Fatih Sultan Sokak'taki bütün deliklere girip çıkan, yakınımızdaki eski Sümer yeni Sarar fabrikasında volta atan, Ayşe teyzenin garajının üstüne çıkıp bir patisi duvardan aşağıda racon kesen Sarızkız burada biraz güçlük çekiyor. Kızıl sincaplar, karabakallar ve fareler onu çıldırtıyor ama elden ne gelir bir metrelik tasmayla zapdediliyor benim uğurlu kızım. Değerli kakasını evde kuma yapması gün içindeki en önemli olayımız. Alışması için hergün konutların yanındaki yeşillik alana götürüyorum. Çevreye alıştıktan sonra, ikinci ayın sonunda serbest bırakmaya başladık. Acıkında apartman kapısında beliriyor. Dört kart inip çıkartıyoruz Sarı Sultan'ı.


Rhein Nehri üzerindeki Schiersteiner Köprüsü Mombach'ı yukarıdaki Wiesbaden'e bağlıyor. Üzerinde yaya ve bisiklet yolu da var. Uzunluğu bir kilometreden fazla. Nehrin ortasındaki adanın üstünden geçiyor köprü. Görsel bir şölen köprüden geçmek. Köprü de yenileme inşaatı olduğu için tek tarafı açıktı Şubat ayında. Üç gün içinde büyük bağlantı parçalarından birini daha yerleştirdiler. Ben de üç gün boyunca gelişmeleri fotoğrafladım. Bu arada köprü ayağına kamp atmış Torben Nimführ ile tanıştım. Salgın başladığından beri orada kamp yapıyor, yalnız yaşıyor. Beşbin kişilik bir balıkçılık platformunun üyesi. Anladığım kadarıyla Rhein Nehri boyunca yakalama noktalarındaki deneyimlerini paylaşıyorlar aralarında. Kamp alanı Mainz-Mombach atık suyunun nehre döküldüğü kanal ağzının üstü. Su arıtıldıktan sonra kaynatılıyor ve 40 derece sıcaklıkla nehre karışıyor. Su sıcak olduğu içinde her çeşit balık için yemlenme alanı. Torben'e bugün bir küçük şişe şınaps götürdüm. Köprü bağlantısının yerine oturtulması şerefine birer kadeh içtik. Laf lafı açtı ve bana oltaların üzerine yapışan ve aslında orada olmaması gereken şeyleri gösterdi. Islak hijyenik tuvalet kağıtları ve hijyen pedleri. Kanal ağzında onlarcası beraber yüzüyorlar. Aklıma her seferinde göl kenarından toplatıp yaktığım ıslak mendiller geliyor. Torben bunun için arıtma tesisinin yönetimiyle konuşmuş. Arıtma havuzları aşırı dolduğunda fazla suyu arıtmadan doğrudan nehre gönderiyorlar ve bu sonuca yol açıyor. Doğa ve vahşi yaşam için çok üzücü. Çöp ayrıştırma konusunda merkezi ve yerel yönetimlerin titiz uygulamaları insanın antropolojik duvarına çarpmış gibi görünüyor. Bir kaç gün önce aynı sorunun Türkiye'de yaşandığına dair bir haber okudum. Velhasıl insan olgusu ve gelecek inşası üzerine derin derin düşünmek gerekiyor. 



Köprünün hemen yanında kocaman bir yat limanı olan Schiersteiner kasabası var. Sokaklarında gezerken Ayvalık geliyor aklıma. Limana indiğimde ise Bozburun'u hatırlıyorum. İklim çok yumuşak nehir seviyesinde. Karadeniz'i hatırlatıyor. Mombach, Budenheim, Schiersteiner, Wallluf, Biebrich, Kastel ve Kostheim bisiklet rotaları oldukça sakin huzur veriyor insana. Şarap üretimi yapılan bir bölge aynı zamanda. Bu bütün kültüre yansımış burada. 



Bisikletle ya da yürüyerek aynı zamanda çocukluğumun iklimi içinde de geziyorum. Bu bir yenilenme olanağı veriyor insana. Çocukluk, yetişkinlik ve ihtiyarlık el ele beraber yürüyoruz. İhtiyarlık elinden gelse yetişkinliği bir güzel dövecek ama çok bilgece davranıyor ve anlamaya çalışıyor onu. 

Mombach ve Budenheim arasında nehir boyunca hobi bahçeleri var. Sahipleri kendi gönüllerine göre peyzaj düzenlemesi yapmış. Bazıları gezen tavuk besiciliği yapıyor. Şalvarlı kadınlar bahçeleri temizliyor ekime hazırlıyor. Uzaktan kolay gelsin diye bağırıyorum. Sağol Allah razı olsun diye yanıt geliyor. Sanki Karadeniz'deyim sanki Porsuk boyundaki bahçelerdeyim. 

Mainz ayrıca üzerinde yazılması gereken bir şehir. Yeni yeni bisikletle kılcal damarlarına girip öğreniyorum. Zalim Roma burayı da işgal etmiş. Hala kalıntılar var yer yer. İkinci Paylaşım Savaşında çok zarar görmüş yerel mimari. Hala restorasyon çalışmaları var. Neoliberal inşaat firmaları şehrin içine girememiş çevresini kemiriyor henüz. Fakat herşeyden önemlisi Avrupa hümanizmi hala ayakta. Gravürler, duvar resimleri ve oluşturdukları estetik duygu gerçekten görmeye değer. 1960'lı yıllarda yapılmış bir heykelin hiç bir vandalizme uğramadan bu güne kadar gelebilmiş olması benim için şaşırtıcı. Melek kanatlarını kapatmış ve gözleri hüzünle yere bakıyor. Evet onu incitecek çok şey yaptık.


.




Sabah alaca karanlık Sarıkız bizi uyandırmak için acaip sesler çıkararak koşuyor evin içinde. Balkon kapısını açıp kumuna ulaşmasını sağlıyorum. Schiersteiner köprüsünün üstündeki sis aydınlatmaları karanlığın içindeki bir çift kedi gözü gibi bana bakıyor. Babamın İnebolu'da yattığı mezarlığın oradaki çalılıktan şakıyan bülbülün sesi ta buralara geliyor. 

2021 yaz sezonu sazan hazırlıklarına burada devam ediyorum. Pop up, chod ve klasik köstek bağlamalarını yapıyorum. 2 veya 4 günlük oturumlar yapacağım. Vezirhan, Borçak ve Zemzemiye göletlerinde sazanları bekleyeceğim. Köpeklere mama götüreceğim. Sabaha kadar ateşin başında onlarla birlikte oturacağım. Dostlara ve yoldaşlara açıktır kampım. 

Doğayı sev faşizmden nefret et

Doğru olan proleter sınıf için yararlı olan şeydir. 


Nisan 2021 Mombach Mainz

Yorumlar


  1. Geldiğimiz yerler gittiğimiz yerlerde de bizi bırakmıyor. Hep kıyaslama, kıyaslamanın arkasındaki özlem. Kaynağımızdaki renkler geldiğimiz ülkelerle karışıyor. Nazım'ın Varna önlerinden geçen gemileri sevdiği gibi okşamışsınız memleketi. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocukluğum İnebolu yük gemileri Çektirmeleri izlemekle geçti. Burada da Rhein nehri üzerinden geçen yük gemilerini izliyorum. Çok duygulandım teşekkür ederim.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

2022 Sonbaharı

Balıklar da Kuraklık Olduğunu Biliyor - 2021 Yaz Mevsimi